Ana içeriğe atla

Besin intolerans Testi Hakkında Bir Yazı



Çoğunuz gibi ben de indirim sitelerini takip etmekteyim. Bunlardan birtanesi de Grupanya'dır.Ben birşeyi almadan önce karlı bir alışveriş olması açısından araştırıp tüketici yorumlarına da bakan bir insan olduğum için gitmeden önce bir araştırma yaptım. Bugünkü yazımda sizlere Erenköy'de bulunan ABC Life'ta yaptırmış olduğum test hakkında görüşlerimi derleyip toplayacağım. Öncelikle Grupanya'da gördüğüm üzere merkezi telefonla arayıp gerekli bilgileri aldım. Tanıtımda 860 gıdaya kadar diyordu lakin intolerans testlerinin aslında kan değerlerine bakılarak yapıldığını biliyordum. Önce merkezi araştırarak işe başladım, bu araştırma tamamen konumsal olmakla birlikte Yandex'e açık adresi yazarak navigasyonumu ayarladım. Bir gece öncesinden alkol alımını yasaklıyordu bu test. Doğal olarak ben de almadım. Merkezi buldum, bekleme salonunda yerimi aldım ve beklemeye başladım. Kurumun asistanı benden önceki görüşmenin uzayacağı hakkında bana bilgi verdikten sonra kendi işlerini yapmaya koyuldu. Ben de bu zaman zarfında yeni edinmiş olduğum bir kitap olan Masal Terapi'yi okumaya başladım.

Şimdi bu konunun içinde bu kitabı detaylandırmaya gerek yok diyerekten sadece bana beklerken eşlik ettiğini söylemem yeterli olacaktır. Sıra bana geldiğinde ise kurum sahibi Ayşen Hanım'a dilerse biraz dinlenebileceğini söylememe rağmen o bu işi severek yaptığını, ekstra bir dinlenmeye gerek duymayacağını; buna karşın ben analiz sürecinde iken yine de bir kahve içmeye fırsatının olabileceğini belirtti. Bana bir kulaklık taktı, bilgisayarında bir programı ayarladı ve bu program kısmen beni taramaya başladı. Bu sistem yeni nesil NLS yani Non Lineer System olarak tanımlanmaktadır. Anladığım üzere 3 aşamalı, kapsamlı bir tarama olacaktı bu. Aşamaları detaylandıracak olursam;

  • Gıda Duyarlılığı Testi
  • Alerji Testi
  • Chakra Analizi
Öncelikle migren, obezite ve kronik yorgunluk, aynı zamanda kilo verememe, bazı besinlerin biz farkında olmadan metabolizmamızı yavaşlatması daha doğrusu vücudumuzun bunu tolere edememesinden kaynaklanmaktadır. Bunu ölçebilecek en iyi yol da bir çeşit intolerans testidir. Alerji testi ise eğer varsa solunum, cilt, göz ve sindirim organlarında gelişen reaksiyonların sebebini ve kaynağını öğrenmenize yardımcı olacaktır. Burada önemli olan besinlerin vücudumuzu nasıl etkilediğini bilmektir çünkü bazen yaralı sandığımız gıdalar bizim için zararlı olabilmektedir.Chakra analizi ize bilinçaltı sürecimizi inceleyerek yaklaşımlarımızı değerlendirir.

Şimdi gelgelelim kendi analizime; aradan zaman geçtiği için aklımda kalanlarla birlikte elimdeki çıktıya bakaraz bir analiz ve sentez sürecine gireceğim.  Öncelikle bu sistem ben de erozit gastrit ve farenjit olduğunu tespit etmiştir; yanıldığını söyleyemem. Öğretmen olduğum ilk yıl olan 2005'de tanışmış bulunmaktayım ben bu hastalıkla. Akut olarak başlayıp sonra kronik'e dönüşmüş, sesim kısılmış ve uzunca bir süre geri gelmemiştir. O dönemde saçlarımı ıslak bırakarak dışarı çıkmama bağlamış olmamla birlikte diyaframı kullanarak konuşmayı öğrenememiş olmamın da etkisinin büyük olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde Foniatri adı altında bir merkezde nefes eğitimi egzersizleri verilerek bu sorunlar giderilmeye çalışılmakta lakin randevu çok güç şartlar altında alınabilmekte veyahut da alınamamaktadır (Alabilen olursa lütfen bana da haber versin).

Vücudumun tolere etmediği besinlere gelince, bunlar: bektaşi üzümü, domates, kaju fıstığı, karahindiba, keten tohumu yağı, kızılcık, patates, salatalık,siyah frenk üzümü ve vanilya olarak tespit edilmiştir. Buradan anlaşıldığı üzere bu tarz frekans yüzdelerine bağlı testlere göre yapılan yorumlar kan sonuçlarına göre yapılan yorumlara göre daha az geçerlik ve güvenirlik oranına sahiptirler.


Varislerim ve ayak serçe parmağım ile ilgili uyarılar haricinde fonksiyonel bir beynim olduğu konusunda da geri dönütleri aldıktan sonta Ayşen Hanım'ın bana yapmış olduğu tavsiyeleri zaten hayatımda uygulamakta olduğum fark ederek merkezden ayrıldım. Burdan şunun ayrımına vardım ki; kendimi yine herkesten en iyi kendim tanıyordum.

Memnun kaldım mı ve önerir miyim ?

Önemli iki soru...

Kişiye göre değişir, bu biraz beklentilerle ve vizyonla ilgili bir durum. Kendinizi keşfedemediyseniz dışardan bir etkenin ufak da olsa itici gücü işe yarar; eğer bu tarz bir etkileşim içine girmek istiyorsanız ben de kampanya numarası mevcut olmakla birlikte benimle iletişime geçmeniz halinde sizinle paylaşabileceğimi belirtmek isterim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tutunamayanlar-3 (Açıklamalar)

SÜLEYMAN KARGI'NIN AÇIKLAMALARI Süleyman Selim'in ısrarı ile şarkılara mısra mısra açıklamalar yazmıştı. Selim "onlar, onlar" diye tutturmuştu. Ama kimdi bu onlar ? Neticede "biz değildik" dedi Süleyman Kargı en sonunda..Peki bu açıklamalar neydi, neyin nesiydi.. King Solomon ile ilgili öyle güzel kurgulanmış öyküler vardı ki gerçek ile fantastik birbiri içine geçiyordu. Bir de mutlaka bir 'Kargı' ya da 'Kargıcı' var idi. Bilig Tenüz yani Bilgi Denizi isimli bir kitaptan ise detaylıca bahsediliyor ve günümüz koşulları ile ilişkilendiriliyordu. Bazı kelimelerin ise Türkçeleştirilmiş anlamları özelllikle dikkatimi çekmişti. Mesela felseyeye özbilgenlik deniyordu, tümaçtarsız ise 'tümüyle açık seçik ve tartışmaya yer vermeyecek biçimde' demekti. Cebir zorbilim olarak karşımıza çıkarken yerölçümsel geometrik, doğaötel metafizik oluyordu.Bir de bir tanımlama vardı ki okurken yüzümde şapşalca bir gülümseme yayılmasına engel olamamışt

Tutunamayanlar-1

Şimdiye kadar okumadığım için çok şey kaybettiğimi düşündüğüm bir kitap.. Bölüm bölüm inceleyelim. Öncelikle bu yazıda olacak alt başlıkları bir sıralayalım: Önsöz/Ömer Madra Geleceği Elinden Alınan Adamın Geçmişi de Elinden Alınacak Diye Korkuyorduk/Enis  Batur Sonun Başlangıcı Yayımlayıcının Açıklaması Birinci Bölüm Öncelikle sy 9-12 arası Ömer Madra tarafından yazılan önsöz için ayrılmış. Madra kendisi dahi Oğuz Atay için önsöz yazmanın ne kadar zor olduğunu anlatarak yazmış bu satırları; Oğuz Atayı'ın bu duruma bakış açısını bildiği için hem zorlanmış hem de gururlanmış. Bunu nereden mi biliyoruz? Kendi sözlerinden..  Size bir soru ? Bir kitap ne kadar güzel olabilir ? Önsöz'ünden Sonsöz'üne kadar altı çizilecek cümleler bulabiliyorsanız işte o kitap şahanedir. Hiç düşünmeden "Tutunamayanlar"ı ömrümün kitabı olarak addettikten sonra buradaki alıntılarıma geçebilirim... (Alıntılara ön yargı ile yaklaşmayalım, biliniz ki burada önsözü yazan müellif d

Tarık Bugra ve Siyah Kehribar

Bu seferki yazım Tarık Buğra hakkında olacak. Kendisi çok yönlü bir yazar olmakla beraber hayat hikayesinin de okunmaya değer olduğunu düşünüyorum. Tıp eğitimi ile başlayan kariyeri yazarlıkla son bulmuş. Kendi ağzından Siyah Kehribar romanının sunuşunu mutlaka okuyup ne kadar objektif bir özeleştiri yapabildiğini görmenizi isterim. Siyah Kehribar romanı kurgusu dışında, indirgenmiş tekdüzeliği ve yazarın kendisinin de hemfikir olduğu bir samimiyet ve içtenlik duygusu ile yazılmış olup insan karakteri ile ilgili güzel tespitler içermektedir. Özellikle bazı alıntıları sizinle paylaşmak istiyorum: "Herşey güzel olmalı; tatlı olmalı. Her hareketimiz ve her saadetimiz tatlı olmalı. Günlerimizi, birbirimizi çirkinleştirmemeliyiz. Ayrılırken bile güzel olmalıyız. Yoksa neye yarar ? Ben ancak böylesine razıyım. Bu bir kuvvet işidir. Kendimize güvenemiyorsak hiç başlamayalım çok daha iyi olur." diyordu romanın ana kahramanının sevdiği kadın. Ne kadar da güzel ifade edilmi