Ana içeriğe atla

Hakkımda

 Hayat boyu öğrenmenin ve öğretmenin dönüştürücü gücüne inanan bir eğitimci olarak, meslek hayatımı sadece bilgi aktarmaya değil, bireyin potansiyelini keşfetmesine rehberlik etmeye adadım. İstanbul Üniversitesi Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesi’nde başladığım akademik yolculuk, beni çok yönlü bir eğitim anlayışına taşıdı.

İlköğretim Matematik Öğretmenliği lisans eğitimim sırasında kazandığım akademik temeller, öğretmenliğe karşı duyduğum derin ilgiyi pekiştirdi. Ardından aynı fakültede Sınıf Öğretmenliği lisans programını da tamamlayarak, farklı yaş gruplarındaki öğrencilerle etkili iletişim kurabilme ve pedagojik farklılıklara duyarlılık geliştirme imkânı buldum.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde tamamladığım yüksek lisans eğitimi, eğitim sistemine daha bütüncül ve analitik bir gözle bakmamı sağladı. Eğitimin sadece sınıfla sınırlı olmayan, toplumsal bir dönüşüm aracı olduğunu bu süreçte daha net kavradım. Bu anlayışım, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Sosyoloji lisans programında edindiğim teorik bilgilerle daha da derinleşti.

Eğitimin aileden başladığına inanan biri olarak, Biruni Üniversitesi’nde Aile Danışmanlığı eğitimi aldım. Burada kazandığım yetkinliklerle, hem ebeveynlere hem de çocuklara yönelik danışmanlık süreçlerinde daha etkili olmayı hedefledim. Ardından, Boğaziçi Üniversitesi’nde başladığım Yetişkin Eğitimi yüksek lisans programı, bireyin öğrenme serüveninin yaşam boyu sürdüğünü bir kez daha hatırlattı.

Eğitimcilik yolculuğumda farklı gruplarla çalışma fırsatım oldu. Özellikle BİLSEM (Bilim ve Sanat Merkezleri)'nde görev yapmış olmanın bana kazandırdığı deneyimler çok kıymetli. Burada üstün zekâlı ve özel yetenekli öğrencilerle yürüttüğüm çalışmalar, bireyselleştirilmiş öğretim yöntemlerine olan ilgimi artırdı. Bu öğrencilerin akademik değil aynı zamanda duygusal ve sosyal gelişimlerine yönelik çalışmalarım, uzmanlık alanımı şekillendirdi.

Öte yandan, dezavantajlı gruplarla — öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, sosyoekonomik açıdan destek gereksinimi olan aileler ve özel gereksinimli bireyler — çalışmak, hem mesleki hem insani yönümü geliştiren bir diğer alan oldu. Farklı öğrenme stilleri ve ihtiyaçlara yönelik çok yönlü yaklaşımlar geliştirerek, kapsayıcı ve adil bir eğitim ortamı yaratmayı her zaman önceliğim olarak gördüm.

Bugün sahip olduğum çok katmanlı akademik ve mesleki birikimle, yalnızca bir öğretmen değil; aynı zamanda bir öğrenme rehberi, bir danışman ve bir toplumsal dönüşüm savunucusu olarak görev yapıyorum. Her çocuğun potansiyelini gerçekleştirme hakkına sahip olduğuna inanıyor; bu yolda bilgiyle, sabırla ve anlayışla ilerliyorum.

Ayrıca akademik bağlamda, gerek yurt içi gerekse yurt dışı çeşitli yayınlarda makalelerim ve bildirilerim yer almaktadır. İlgilenen eğitimciler, araştırmacılar ya da öğrencilerle bu çalışmaları paylaşmaktan her zaman memnuniyet duyarım.

Çünkü biliyorum ki:

"Gerçek eğitim, yalnızca zihinleri değil, yürekleri de aydınlatır."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tutunamayanlar-3 (Açıklamalar)

SÜLEYMAN KARGI'NIN AÇIKLAMALARI Süleyman Selim'in ısrarı ile şarkılara mısra mısra açıklamalar yazmıştı. Selim "onlar, onlar" diye tutturmuştu. Ama kimdi bu onlar ? Neticede "biz değildik" dedi Süleyman Kargı en sonunda..Peki bu açıklamalar neydi, neyin nesiydi.. King Solomon ile ilgili öyle güzel kurgulanmış öyküler vardı ki gerçek ile fantastik birbiri içine geçiyordu. Bir de mutlaka bir 'Kargı' ya da 'Kargıcı' var idi. Bilig Tenüz yani Bilgi Denizi isimli bir kitaptan ise detaylıca bahsediliyor ve günümüz koşulları ile ilişkilendiriliyordu. Bazı kelimelerin ise Türkçeleştirilmiş anlamları özelllikle dikkatimi çekmişti. Mesela felseyeye özbilgenlik deniyordu, tümaçtarsız ise 'tümüyle açık seçik ve tartışmaya yer vermeyecek biçimde' demekti. Cebir zorbilim olarak karşımıza çıkarken yerölçümsel geometrik, doğaötel metafizik oluyordu.Bir de bir tanımlama vardı ki okurken yüzümde şapşalca bir gülümseme yayılmasına engel olamamışt...

Tutunamayanlar-1

Şimdiye kadar okumadığım için çok şey kaybettiğimi düşündüğüm bir kitap.. Bölüm bölüm inceleyelim. Öncelikle bu yazıda olacak alt başlıkları bir sıralayalım: Önsöz/Ömer Madra Geleceği Elinden Alınan Adamın Geçmişi de Elinden Alınacak Diye Korkuyorduk/Enis  Batur Sonun Başlangıcı Yayımlayıcının Açıklaması Birinci Bölüm Öncelikle sy 9-12 arası Ömer Madra tarafından yazılan önsöz için ayrılmış. Madra kendisi dahi Oğuz Atay için önsöz yazmanın ne kadar zor olduğunu anlatarak yazmış bu satırları; Oğuz Atayı'ın bu duruma bakış açısını bildiği için hem zorlanmış hem de gururlanmış. Bunu nereden mi biliyoruz? Kendi sözlerinden..  Size bir soru ? Bir kitap ne kadar güzel olabilir ? Önsöz'ünden Sonsöz'üne kadar altı çizilecek cümleler bulabiliyorsanız işte o kitap şahanedir. Hiç düşünmeden "Tutunamayanlar"ı ömrümün kitabı olarak addettikten sonra buradaki alıntılarıma geçebilirim... (Alıntılara ön yargı ile yaklaşmayalım, biliniz ki burada önsözü yazan müellif d...